Gençlerbirliği İki İleri Bir Geri

Bu sezon ister istemez hedeflerini değiştirmek zorunda kalan ve sezonu önümüzdeki seneye hazırlık olarak değerlendiren Gençlerbirliği, başka bir hedef belirlese hayal kırıklığına uğrayabilirmiş. Ligin ikinci yarısına çok kötü bir başlangıç yapan Kırmızı Kara, ligin 26’ıncı haftasında konuk olduğu Boluspor karşısında vasatı aşamayan bir performans sergileyerek 3-1 mağlup oldu. 2 maç aradan sonra tekrar mağlubiyeti hatırlayan Başkent temsilcisinde sezonun geri kalanının da bundan daha iyi geçeceğine dair bir umut yok.

Perşembenin Gelişi

Atalarımızın bizlere bıraktığı yegane şeylerden olan atasözleri, hayatın birçok alanında kullanılıyor ve gerçekten bazı konuları daha iyi anlatabilmenin yolu pek olmuyor.

Örneğin Gençlerbirliği adına kolaylıkla “Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olur.” denilebilir. Zira İlhan Cavcav’ın son dönemleri de dahil olmak üzere kötü yönetilen kulüpte bugün alınan kötü sonuçlar nedeniyle Teknik Direktör Metin Diyadin’e kızmak mümkün dahi olmuyor.

Ara transfer döneminde oyunculara ve kulüplere olan borçlarını ödeyemediği için transfer yasağı getirilen Gençlerbirliği, dar olan kadrosunu genişletme imkanı bulamadı. Bu dar kadronun sakatlıklar ve kart cezalarıyla birlikte daha da daralması da yine Gençlerbirliği’nin zararına oldu.

Ligdeki takımların hemen hemen hepsi benzer yaptırımlarla karşılaştı. Ancak Türkiye’nin tek borçsuz kulübü olarak yönetildikten sonra borç içinde yüzmeye başlayan Gençlerbirliği bu sorunu aşamadı. Takım hedef küçültmek ve orta sıraları hedeflemek zorunda kaldı.

Boluspor karşısında oynanan vasat oyunla alakalı olarak Gençlerbirliği Teknik Direktörü Metin Diyadin eleştirilebilir. Metin Hoca’nın da en iyi formunda olmadığı ve takımdaki kontrolünü kaybetmeye başladığına yönelik pek çok emare var.

Ancak teknik adamın elindeki kadro da ortada. Takım zaten çok dar ve bozulan psikolojiyle daha da gerileyen bir kaliteden bahsediyoruz. Böyle olunca da hem sakatlıklar hem de kart cezaları daha fazla artmaya başlıyor.

Boluspor devre arasında kadrosunu birçok oyuncuyla güçlendirmeden önce Gençlerbirliği’nin sıkıntılarını yaşıyordu. Yaptıkları doğru transferler sayesinde iyi bir çıkış yakalayan Kırmızı Beyazlı takım artık Play-Off potasına girebilmenin hesaplarını yapıyor. Karadeniz temsilcisinin ligin ilk yarısını küme düşme hattına yakın bitirdiğini de hatırlamakta fayda var.

Açık Gidişat

Gençlerbirliği artık taraftarların da teknik ekibin de tek umudu sezonun bir şekilde geride kalması ve bu esnada herhangi bir kaza yaşanmaması. Kırmızı Kara’nın ismi ligde çıktığı her maçta favori olur ancak futbol kağıt üstünde değil saha üstünde oynanıyor.

Duruma bir de bu pencereden bakıldığında Gençlerbirliği’nin şu anki oyunuyla ligin birçok takımı karşısında direkt olarak favori olması pek mümkün değil.

Başkent temsilcisi TFF 1.Lig’in 27’inci haftasında kendi sahasında son sıraya demir atan Balıkesirspor’u konuk edecek. Bu maç Gençlerbirliği’nin favori olarak görülebileceği nadir maçlardan birisi. Bununla birlikte Balıkesirspor’un da durumu ne kadar kötü olursa olsun sahaya mücadele etmek için çıktığını ve Tuzlaspor karşısında aldığı gibi sürpriz galibiyetler alabildiğini unutmamakta fayda var.