Gençlerbirliği Transferlerini Etkili Kullandı

2020/2021 sezonunda Süper Lig’e veda eden ve 2021/2022 sezonunda TFF 1.Lig’de mücadeleye başlayan takımlardan birisi olan Gençlerbirliği, Süper Lig’e geri dönebilmek maksadıyla güçlendirdiği kadrosuna oldukça önemli isimleri katmıştı.

Metin Diyadin’in teknik, Baki Mercimek’in ise sportif direksiyonda olduğu Gençlerbirliği’nde bu sezonun başında kadroya katılan oyuncuların birçoğu oldukça verimli bir biçimde oynamayı başardı.

Yeni Transferler Gençlerbirliği’ne Yaradı

2020/2021 sezonunda veda ettiği Süper Lig’e dönebilmek adına 2021/2022 sezonunda mücadele ettiği TFF 1.Lig adına iddialı bir kadro kurmak isteyen Gençlerbirliği, kadrosuna pek çok oyuncu eklemesi yapmıştı.

Kırmızı Kara, futbolseverlerin Süper Lig takımlarından tanıdığı Ramazan Köse, Kayserispor’dan Mert Kula, Samsunspor’dan Kerem Can Akyüz, Adanaspor’dan Furkan Şeker gibi savunmacıları kadroya kattı. Bu oyunculardan Kerem Can ve Mert Kula oldukça iyi süreler almayı başardılar.

Orta sahaya Oleksandriya’dan Dmytro’yu, Karagümrük’ten Aksel Aktaş’ı, Kilmarnock’tan Tshibola’yı, Fortuna Dusseldorf’tan Gökhan Gül’ü, Dnipro’dan Belyaev’i ve Adana Demirspor’dan Kerim Ateş’i katan Başkent temsilcisi, Gökhan Gül, Tshibola, Aksel ve Dmytro’dan oldukça üstün bir verim almayı başardı.

Ön hatta Blessing Eleke, Barış Alıcı, Kazenga LuaLua gibi oyuncuları katarak hücumunu güçlendiren Gençlerbirliği, özellikle Barış Alıcı’dan üstün bir verim aldı.

Zaten Süper Lig’den kalma oldukça güçlü bir kadrosu olan Gençlerbirliği, iki lig arasındaki geçiş sürecinde takımı sarsmayacak ve TFF 1.Lig’de fark yaratabilecek oyuncuları kadrosuna katarak iyi de bir yönetim örneği sergilemiş oldu.

Sportif Direktörlük Modeli Şimdiye Kadar Fayda Sağladı

Türkiye’de uzun bir süreden bu yana tartışılan konulardan birisi de Türk futbolunu yönetenlerin futboldan pek anlamıyor olması ve bu durumun kulüplere verdiği zararlar.

Süper Lig’den başlamak üzere TFF 1.Lig ve diğer alt liglerde de olduğu gibi birçok kulüp yönetimlerinin iş bilmezliği nedeniyle bedel ödüyor veya ödedi. Bazı kulüpler de bu bedel ödeme yarışında sıraya girmiş gibi görünüyor.

İşte böylesi bir futbol ikliminde yöneticilerin sportif operasyonları bir sportif direktöre bırakmasının gerekliliği, sportif direktör ve teknik direktör arasındaki uyumun nasıl sağlanabileceği gibi pek konu da tartışılmaya devam eden ve edecek konular arasında yer alıyor.

Bu bağlamda Sportif Direktör koltuğuna bir ismi oturtmaya çok alışkın olmayan Türkiye’de Süper Lig takımları bile bu pozisyonu bir profesyonelle doldurmazken, Gençlerbirliği’nin Metin Diyadin ve Baki Mercimek üzerinden oluşturduğu operasyonu ve bu operasyona gösterdiği sabır oldukça değerli.

Gençlerbirliği, Baki Mercimek ve Metin Diyadin’in gelişiyle birlikte uçup kaçan zirveye oynayan bir takım olmadı belki ancak yaptıkları transferler, transferlerden aldıkları verim ve daha fazlasıyla birlikte hem bu sezon hem de önümüzdeki sezon adına iş yapabilecek bir kadroyu oluşturmayı da başardı.

Bu bağlamda Metin Diyadin-Baki Mercimek gibi sporun içinden gelen ikililerin futbolla alakalı meselelerde görevlendirilmesi, Türk futbolunda yaşanan sorunların bir kısmına çözüm olabilir.